Herkes kendine göre bir yaşam savaşı veriyor . Dışarıdan bize çok kolay gözüken bazı şeyler onlar için gerçek bir mücadele olabiliyor. Hiç kimse hiç kimsenin yerinde değil, onun neler yaşadığını bilmesine imkân yok. Senin çok şiddetli dediğin ağrı meselâ benin farkına bile varmadığım olabilir. Ama bu senin ağrını azaltmaz. Sana amaaan bu da bir şey mi diyemem, bir şey ki acıtıyor seni. Orada mesele acı değil senin üzerindeki etkisi. Dolayısıyla empati yapmak demek senin yaşadıklarını ben yaşasaydım ne olurdu demek değil, senin hislerini ben yaşıyor olsaydım ne yapardım demek olmalı.
11 Kasım 2024 Pazartesi
10 Kasım 2024 Pazar
Polyanna
18 Ekim 2024 Cuma
Yarın
Can yanımda kulaklıkla dizi izliyor. Ben telefonumda oyun oynuyorum. İçeriden çocukların sesi geliyor. Annem az önce evine gitti. Birlikte hamsi ve salata yedik. Evimi izleyip dinliyorum. Fırtına öncesi sessizlik mi yoksa kocaman bir oh mu çekilecek yarın belli olacak. Aslında belli, ama benim için şu an Schrödinger'in kedisi gibi. Hem var hem yok, hem müjde hem kara haber, hem ak hem kara... Bu cehaletin huzurunu yaşıyorum. Zira tam şu an kendi kendimi yıpratmak çok manasız. Yarın... Yarın...
22 Eylül 2024 Pazar
Çok Gizli
Sanki içimde yazılmak için çırpınan cümleler var da dışarı çıkan yolu bulamıyorlar gibi bir his yaşıyorum bu sabah. Bir bulsam o diyeceğim şeyi rahatlayacağım sanki. Sanki öyle şeyler düşünüyorum ki kendimden bile saklıyorum gibi. Oralarda bir yerlerde bir duygu, bir istek, bir sızı var . Bir şey ... Ulaşamıyorum, dokunamıyorum.. Ayakkabının içine girmiş minicik bir taş gibi, dişinin arasına sıkışmış incir çekirdeği gibi, gözüne kaçmış toz zerresi gibi bir şey. Kırk kat döşeğin altındaki bezelye tanesi.