5 Ağustos 2023 Cumartesi

Sınav

İki sınavım var şu hayatta, ikisinden de sürekli kalıyorum. Kendi kendime öyle diyorum böyle diyorum.  İş yapmaya gelince hep çuvallıyorum. Hadi hayırlısı.

30 Temmuz 2023 Pazar

Annemin Ellleri Üzerimi Örtmeyi Bıraktığında ...

Hayat döngüden ibaret. 

Anneler çocuklarının üzerini örterler önce.  Sonra çocuklar annelerinin. Çocuklukları, dönüp dururken üzerlerinden kayıp giden bir battaniye gibi kayar gider. Gerçek üşümek böyle bir şeydir işte.

25 Haziran 2023 Pazar

Kalbim Bana Ne Anlatmaya Çalışıyorsun ?

Aramız kopuk, gitgide uzaklaştık. Senin dilin bana yabancı. Mantığımın, aklımın sesi bastırıyor her şeyi. Kalbim. Biliyorum sen bana bir şey söylemeye çalışıyorsun. Ama sesin ulaşmıyor. Satır aralarından, müzik notalarından, film sahnelerinden yetişmeye uğraşıyorsun. Gözlerim yaşarıyor, için acıyor. Durup dinliyorum, birisi çooook uzaklardan sesleniyor, rüzgârlara katılıp yüzümde dolaşıyor, kulağıma fısıldıyor. Ah kalbim, ne desen boş, ben sana kapatmışım kapıları, duyamıyorum, duysam da anlamıyorum. Bir his, hep yanlış yapmışsın diyor. Oysa hep doğruları seçip kendimi geride bırakmıştım ben. Seni bırakmışım bir yerlerde. Sol göğsüm acıyor.

8 Mayıs 2023 Pazartesi

Gece Düşünceleri

 Yapabileceklerim var. Meselâ vaktin geceyarısını geçtiği şu saatte kalkıp mutfağı toplamak istersem , hemen yapabilirim. Çamaşırları makinaya doldurabilirim. Hatta isyankâr ruh halimdeysem makinayı çalıştırabilirim bile. Duşa girebilirim. Saçlarımı ister kuruturum ister kurutmam. Bütün bu özgürlüklere sahibiyim. 

Dışarı çıkamam ama meselâ. Bu saatte ne işim var. Hayaller kuramam. Yolum belli , yönüm belli. Bir çukur kazmışım kendime senelerce özene bezene. Akıp gitmesi gereken su birikip durmuş orada. Duran su bozulur. Hareket edemedikçe çürür gider içindekiler. 

Aşık olamam ben. Acı çekerim. Kalbim sökülecek gibi oluyor, biri sanki midemde bomba patlatmış, akacak yer arıyor ruhum, çukura saplanıp kalıyor. 

Oyse çok güzel bir göl yapmışım. Çiçeklerle süslemişim çevresini, yetmemiş içini bile çiçeklendirmişim. Balıklar, yosunlar. Ama nehirdim ben anlıyor musun ? Nehirde çiçek olmaz.. Her sabah farklı bir kıyıda olur nehir, akar gider. Çevresinde ne varsa kendisine katar gider. Geride bıraktıklarını özlemeye sıra gelmez yeni göreceklerinin heyecanından.

Hiçbir şeyi geride bırakmak istemeyince akıp gidemiyor insan işte. Kalıveriyor oracıkta. Aklı ise gidemediklerine takılıyor. 

Kimi göl olarak mutlu, kimi nehir olarak. Hem göl hem nehir olmak mutluluk getirmez ki.

Aşık olmam ben. Ama kalkıp çorapları kirli sepetine atabilirim. Uzaktan bakabilirim. Bakamam. Yok bakamam. Düşünemem bile. Şarkı dinleyebilirim. Bilmediğim bir acıma dokunur, ağlatır beni. Ağlamak da özgürce yapabildiğim şeylerden değil ama ara sıra gizlice olabilir. 

Gömmüşüm kendimi. Ya da ben gömmemişimdir, gömülmüşümdür bir şekilde. Bilemiyorum artık. Eskiden her şeyi bilirdim oysa. Ah ne güzel günlerdi.

Yatabilirim bu koltukta biraz daha. Koltuğu olmayanları düşünüp kendimi mutlu etmeye çalışabilirim. Bakışlarımı çevirip yaralarıma bakmayabilirim. Ki çok iyi yaparım bunu. Öyle iyi yaparım ki hiç iyileşmezler. Canımı acıtmaya devam ederler. Yok canım, başkalarının acılarına üzülürüm ben, onlara hüzünlenir, onlara yanarım.

Ah şarkılar. Onlar da olmasa. Ya da bazı bakışlar. Bazı eller olmasa. Bahar gelmese, çiçek açmasa, dalgalar kayaları aşıp öte yakaya ulaşmasa ağlamam aslında. 

Çay demleyebilirim kendime bu saatte. Hatta isyankâr ruh halimdeysem içine bisküvi bandırabilirim. Düşürmeden ağzıma atmayı başarıp gülümserim bile belki. Gülümsemeseler keşke. O eller dokunmasalar. Şarkılar söylenmeseler. Duymasam seslerini. 

Akıp gidemedim. Durup kalamadım. Sevip yapamadım. Sevmemeyi bile yapamadım. Hep doğru seçeneği işaretlemiştim . Hangi yanlışlar sildi o doğruları anlayamadım. 

Vitrinin tozunu alabilirim meselâ. İçine biriktirdiklerime bakıp yaşadım sanabilirim. Akıp gitmeyi hayal ederken durup kalmış olabilirim. Durup kaldım diye üzülürken akıyorumdur belki. 

Sussa artık. Söylemese diye yalvarabilirim. Dönüp dönüp dinleyebilirim. Dinledikçe acıtıyor, acıdıkça taşlar yerine oturuyor. Yüreğim mi sökülüyor yoksa ? Hayat bu kadar karmaşık olmamalıydı aslında insanlar karıştırıyor. Ah çok karıştırıyor. 

Tek bir yaşam yetmiyor hiçbir şeye. Yetmediği yetmiyor gibi bir de boşa geçirilen dakikalar hesap sormaya başlıyor. Ah o ses yankılanıyor. Anılar unutuluyor ama acıları oldukları yerde kalıyorlar. Sonra ne olduğunu bilmediğin bir acı yumağına sarılmış buluyorsun kendini. Bağıra çağıra şarkı söylüyorsun biraz sağalmak için.

Gecenin yarısı geçeli çok olmuş. Yazdıkların sabah saçmalıklar dizisi olsa da yazabilirsin. En azından bunu yapmak seni mutlu ediyor. Yazabilirsin. O acıyı birşeylere dönüştürebilirsin. Bir yol çizebilirsin. Gölün suyunu boşaltabilirsin belki hafiften. Gitmesi gerekenleri yolcu edip kocaman hayaller koyabilirsin yerine. Ah belki aşık bile olabilirsin tek başına. 

Kimse seni bu hale getirmedi. Özene bezene sen koydun her tuğlayı. Adım atmayı bıraktın. Aramayı, merak etmeyi, görmeyi, duymayı bıraktın. Söylemeyi bıraktın. Susup kaldın....


Not : Bu yazı geceyarısı şarkı dinlerken kalemden akıp gitti. Bir defada yazıldı. Seviyorum böyle bir defada dökülenleri :)

11 Mart 2023 Cumartesi

Sız...

 Şu aralar hayatıma bir anlam yükleyememekteyim Sebastiyan.

6 Ocak 2023 Cuma

Yılbaşı Süslerini Kaldırırken

Yüreğimdeki hüzün, bir sonraki sene de hep birlikte olup olamayacağımız sorusunun aklımda çınlayıp durması yaşlılığa dair olmalı hep. Ejderha Mızrağı serisinde Raistlin karşısındaki baktığına geleceğini de görüyordu , ben de artık etrafıma ölüyor gözüyle bakıyorum sanki. Silkinip atmalıyım bu hissi üzerimden.

14 Aralık 2022 Çarşamba

Blogda Yazı Yazarken

Kuracağım cümleyi karşımdakinin anlaması için bir sürü açıklama yapmam gerektiğini hissediyorsam , susuyorum, oh , mis :)

30 Ağustos 2022 Salı

 Kendim dışında herkese iyi geliyorum...

5 Ağustos 2022 Cuma

Bütünüyle Kuşkuda

 İnsanı kendi gözü, kulağı , hafızası, hatta beyni kandırabilirken bu dünyada ayakta kalmak için kalbe güvenmek en mantıklı şey sanki. Diyorum ama bunu da beynimle çıkartım yaptığım için çok da emin değilim ...

4 Şubat 2022 Cuma

?


 

30 Ocak 2022 Pazar

Yaş Olmuş 51

Ben hâlâ büyüyünce ne olacağımı bilmiyorum.

Mühendis oldum, müzisyen oldum, müfettiş oldum. Olmadı.

Eş oldum, anne oldum olmadı.

Yapbozun elimde kalan parçaları kalan yerlere sığmadı.

1 Ocak 2022 Cumartesi

Bardağın Boş Yarısı

Dönüp dönüp aynı konuya geliyorum. Bardağın boş yarısını görmemek. 

Benim sorunum bu. Bardağın dolu yarısını görüyorum, hatta bardağımın büyük olduğunu, dörtte biri dolu olsa bile çoğunun tam dolusundan (teorik olarak diyorum, tam dolu bardak olması imkânsız gibi bir şey) daha fazla aldığını düşünüyorum, kırık bardakları, sızıntı yapanları ne bileyim ters duranları falan aklıma getiriyorum. Velhasıl sonunda kendimin nankör olmaması gerektiği fikrine ulaşıp baş alandan gözümü kaçırıyorum. Çok iyiyim bu konuda.  

Ama o boşluk beni içine alıyor ben ona bakmazken. O boşluk benim kaybolmuşluğum. O boşluk benim tembelliğim. O boşluk benim öğrenilmiş çaresizliğim. O boşluk her yere yetişmeye çalışırken git gide kendimi daha da manasız hissetmem. O boşluk yaptığım her şeyi görev bilinciyle yapamamın sessiz isyanıyla dolu.  

Ve ben her gün daha da çok o boşluğa düşüyorum.

Yeni yılın ilk günü. En sevdiğim şeyi bilmiyorum. En çok yapmak istediğim şeyi de. Boşluğa hapsetmişim onları da. Mış gibi yapma konusunda uzmanım. Ve çok yorgunum. 

20 Ekim 2021 Çarşamba

-

Ünvanlarımı bir bir azaltıp sadece insan olmaya ulaşmaya çalışıyorum.

12 Temmuz 2021 Pazartesi

Show Must Go On

Kimileri kavga edip,  küser, döner arkasını. Ben kavga edip,  kırılır dükülür, kırık dökükleri eteklerime toplayıp günlük hayatın gereklerini yerine getirmeye çalışırım. Üstelik kimileri kavgadan güç alırken benim bütün enerjim çekilir ve içi boş bir çuval gibi kalakalırım. 

20 Şubat 2021 Cumartesi

Hayatın Amacı

Ölene kadar hayatta kalmaya ve öleceğimizi hatırlamamaya çalışmak sanırım :)