Herkes kendine göre bir yaşam savaşı veriyor . Dışarıdan bize çok kolay gözüken bazı şeyler onlar için gerçek bir mücadele olabiliyor. Hiç kimse hiç kimsenin yerinde değil, onun neler yaşadığını bilmesine imkân yok. Senin çok şiddetli dediğin ağrı meselâ benin farkına bile varmadığım olabilir. Ama bu senin ağrını azaltmaz. Sana amaaan bu da bir şey mi diyemem, bir şey ki acıtıyor seni. Orada mesele acı değil senin üzerindeki etkisi. Dolayısıyla empati yapmak demek senin yaşadıklarını ben yaşasaydım ne olurdu demek değil, senin hislerini ben yaşıyor olsaydım ne yapardım demek olmalı.
Ne güzel yazmışsın Handan. Bazılarına göre benim tuzum kuru anlamam. Ama gel gör ne yaşıyorum sen anlamazsın diyesim geliyor ama içime atıyorum. Hülya
YanıtlaSilBenim bildiğim tanımla şöyle bir ekleme yapayım. Aslında senin hislerini ben yaşıyor olsaydım, değil. Öyle olsaydı ilk yazdıklarınla çelişiyor olurdun. O, karşımdaki kişi bu hisleri yaşarken neler hissediyor olabilir, sorusuna cevap verebilmek empati. Bu anlamıyla karşımızdakini iyi tanıyor olmayı gerektirebilir gibi görünüyor ama gerekmez de. O hislerin o kişinin kişiliğine bakıp neler hissettirebileceğini tahmin edebiliriz, kendimizle değil onun varlığıyla düşünürek. Mesela benim için kıyafetimin tam uyumlu olmaması dışarı çıkmak için bir kriter olmayabilir, ama yeğenime baksam okula gitmeme sebebi. Bu onun için çok önemli, böyle bakabilmek mesela en basiitinden.... Naçizane...
YanıtlaSil